Thursday, February 18, 2016

Memleketi Saran Habis Ruh Kimin? 1963'ten bir İşaret Fişeği

60'ların meşhur dergisi FEDAİ'nin ilk sayısından (8-1963) 3 metin paylaşıp bir açmaza, kendine kör bir manyaklığa işaret etmek istiyorum. Bugün de memleketi saran habis bir ruh var, "kin, garez, iftira, yalan dolan, tahkir ve tezyif havası"nda boğuluyoruz, gaz maskesi taşımak ise suç.

Peyami Safa'nın katkısıyla başlayalım: Habis Ruh

Suç Komünistlerinmiş efendim kutsalı yok, dış mihrak, sadece yıkım, ülkede habis bir hava yaratılmış. Dönemin diğer dergilerine bakarsanız Maarif Vekaleti ve TRT'yi ele geçirmiş Moskof ajanları haberleri var, buradaki 'hava' öyle de somut referansları olan bir hava olayı. Peki bu yazının hemen altında bir şiir var, bir de ona bakalım. Şair Abdürrahim Karakoç, kendisini duymadıysanız bugüne dek şanslısınız, 60-70'ler boyunca her milliyetçi yayında şiirleri var. Şiirimize gelelim



OHA, Pes ve çüş. Şimdi kim bu havanın mümessili? Çomar olmamak tahrik sebebi midir sağcılar tarafından tahkir ve tezyife uğramak için? Karakoç yalnız değil, bu ve benzeri dergilerin (Sebilürreşad'dan Bozkurt'a ve Bayrak'a ve Birliğe Çağrı'ya) hepsinde aralıksız düşmanlaştırma, hakaret, komplo teorisi var. Nasıl bugün devlete muhalefet islam karşıtlığı, vatan hainliği, vb kategorilerde değerlendiriliyorsa o günde devletin, kolluk kuvvetlerinin gücünü çağıran sağcılardı. Bu manyaklığı nasıl okumalı?

Arendt Eichmann kitabından yıllar sonra şöyle diyor: O zaman hala naiftim, Sokrates'in 'yanlış olanı yapmaktansa acı çekmek yeğdir' ilkesi fehvasının sarsılmazlığını varsayıyordum, ama tam da tersi söz konusu: yanlış olanı yapmak yeğdir, asıl yanlış acıyı seçmektir oldu. (fi qal ev qema qal)

Aynı sayıdan Necip Fazıl'ın Büyük Doğu'nun tetikçiliğinden uzak, eski günlerinden kalma bir üsluba selam eden bir yazısı var: Bu Şehir

Hala şehirlerimiz buradaki şehir.



No comments:

Post a Comment