Sunday, January 19, 2014

İran'ın İslam Ansiklopedisi, Ansiklopedicilik, Ölüsevicilik

Da’irat al-Ma‘arif-i Buzurg-i Islami (Büyük İslam Ansiklopedisi) İran'da Tahran'daki Markaz-i Da'irat al-Ma'arif-i Buzurg-i Islami tarafından 1998'de yayınlanmaya başlamış, Londra'daki İsmaili Çalışmaları Merkezi ve Brill işbirliğiyle ingilizceye çevriliyormuş. Farhad Daftary ve Madelung editörlüğünde. Şurada kısa bilgilendirme ve Daftary ile bir mülakata link var. Metin Arapça'ya da çevriliyor, ve başarısı sebebiyle İngilizce'ye de çevirelim demişler. Yakın zamanda 4. cilt çıktı. bkz. online içerik 



Derlemenin olayı Şii kaynakları, bakış açısını dışlamadan İslamı konuşmak. Şarkiyatçılara bok atmayı meslek edinen İlahiyat camiası, şarkiyatçıların 10da1i iş çıkaramasa da politically correct olmanın ekmeğini yiyor. Şarkiyatçılar İslam'ı yanlış anlatıyor derken kafada zaten islam'ın ne olduğuna dair bir fikir var. Sünnilik, sünnilik dediysek o da ismen, yoksa devlet dini.

Encyclopedia of Islam'ın 3. edisyonu yayınlanıyor. Son zamanlarda Christian Jambet sayesinde İsmaili-Şii düşüncesine saygım sevgim arttığından daha da hassaslaştım. Haşhaşiliğin hakaret kabul edildiği ülkedeyiz sonuçta.

Sünni-Arap hegemonyası Sünniliğin içini boşalttığı gibi din'i de devlete yedirerek, hayrettin karaman gibi hilkat garibeleri yaratıyor. 5.Boyut'un eski KONSEPT DANIŞMANI Karaman'ı bir kenara koyalım, minberden faşoluk yapan imama, kürsüde devlete dua ettiren hocaya, memleketin diyaneti itaat üretmekle malum. Halbuki Sünni fakihler, Ebu Hanife'den başlayarak yaşadıkları dönemin asileri olmuştur, zindanlarda ölmüşlerdir. Emevilerden başlayarak bugün referans gösterilen büyük fakihlerin heme hepsi zulme maruz kalmıştır. Gelgelelim özellike devlet-i aliyyenin devamı tc'de ruhban sınıfının dertleri başka. gelenekselci Ankara Sünnicileri (kesinlikle ankara okulunu kastetmiyorum) memlekette ilahiyatlarda felsefeyi kaldırmaktan ilahiyat araştırmacılarının yurtdışına çıkıp zehirlenmesinin önüne geçmekten, din eğitimini devlet dersine tahvil etmekle meşgul.

ama bütün bunları bir kenara bırakalım, tc'de olsun iran'da olsun, neden ansiklopedi? adorno bir yerde ansiklopediler düşüncenin düşüşe geçişinin işaretidir diyordu (belki uyduruyorum, belki başkası, aradım bulamadım) şarkiyatçılar gömmek için yazdı, antikalaştırmaydı. şimdi müslümanlar gömüyor, belki hayra alamettir. psikanalist olmak için malum psikanalize ediliyorsunuz eğitiminiz boyunca, ve yavaş yavaş mezun olmaya yakın psikanalistinizden planlanmış bir şekilde ayrılıyorsunuz. Bu insanoğlunun bildiği nadir örgütlü yas tutma hallerinden biri, birşeyin sona ereceğini bu sonu getirerek yaşamak. 

Ansiklopedi belki böyle birşeydir, 2.d.s'ndan sonra neşvünema bulmuş devletler halklar otantik milli hallerine büründüler, maruz kaldılar, sıkıldılar, berbattı. iran devriminden beri kaynıyor kazan. Belki ansiklopediler otantisite rüyasına elveda demenin bir yoludur. Yas beklenmedik suretlerde kendini gösterebilir.

Bense Leontius gibi, bu cesetlere bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Belki eliyüzü düzgün bir yazı yazarım. az daha derli toplu, biraz daha az menfur
Leontius, the son of Aglaion, was going up from the Piraeus along the outside of the North Wall when he saw some corpses lying at the executioners feet. He had an appetite to look at them but at the same time he was disgusted and turned away. For a time he struggled with himself and covered his face, but, finally overpowered by the appetite, he pushed his eyes wide open and rushed towards the corpses, saying, “Look for yourselves, you evil wretches, take your fill of the beautiful sight.” [Sokrates, cellatın yanındaki ceset yığınını seyretmek isteyen Leontius adlı bir adamın öyküsünü anlatmaya başlar: Canı bakmak istiyordu, ama aynı zamanda içinde bir isteksizlik doğdu ve geri döndü. Bir süre kendisiyle mücadele etti, elleriyle yüzünü kapadı. Sonra arzusu ağır bastı, gözlerini açarak koştu, cesetlerin yanına gitti ve haykırdı: "Bak, Allahın belası bak, gözün bayram etsin!  (1)]
Devlet, 439e-440a. Fukuyama'nın Tarihin Sonu kitabında çevrilmiş, türkçesi bir bunu bulabildim.

No comments:

Post a Comment