2 sene önce Robert J.C. Young'ın editörü olduğu meşhur postmodernizm, karşılaştırmalı edebiyat, estetik vb dergisi Interventions: Postcolonial, Agency and Resistance'ın doktora öğrencileri için yaptığı bir workshop'a katılmıştım. Konu: Nasıl review yazılır? Raconu nedir? Kim basar? Nasıl bastırılır?
Özet: kötü review yazmayın, gençsiniz, sonra husumet doğuyor. özet geçin. eleştiriniz varsa da çoook kibarca 'ya şuna da bakılabilirdi, eminiz yazar bundan sonraki çalışmalarında bunlara da bakacaktır' diyin. review'lerin hiçbir öneminin kalmadığının herkes farkında, blogosferde bunla ilgili baya birşey bulursunuz.
Orta doğu çalışmaları (odç) review'lerin belki de ennnn çok kitap özeti olduğu alan. odç derken middle east denilen türkiyeden başlayıp, kuzey afrika, araplar ve pakistana uzanan abidik uzamı söylüyorum. tarihi, siyaseti, antropolojisi nesi varsa epistemik olarak teorik değer üretemeyen bir alan. epistemolojik demedim. ikincisi olsa Akl'ın aşkınsal yapılarıyla ilgili bir problem olurdu, ama değil. epistemik demek teorik değil, ama maddeye kazınmış bilgi demek. dünyadaki süreçlerin olayların oluşların, kısacası empiriğin düzenliliği demek. empirik kendi içinde bir düzenlilik vermez. (salak bilim felsefecileri ''ööö termometreyi ağzına verince sıcaklığı okuyom ama nabeeer'' dediklerinde empirikle epistemolojiği karıştırıyor. lyotard candır) nasıl olduysa 3 kantondan oluşan dünyamız 91'de tek kanton ve içindeki güvenlikli siteler, orta sınıf mahalleler ve tehlikeli semtlere ayrıldı. laf döndü nereye geldi, kısacası, ortadoğu'nun şansına 2.d.s. önce latin amerika'nın başına gelenler geliyor. Tim Mitchell'ın Karbon Demokrasi'si tam da bunu anlatıyor (önümüzdeki 2-3 ay içinde Açılım Kitap'tan çıkacak türkçesi).
vel hasılı kelam, orta doğuda üretilen bilgi özürlü doğuyor.
birkaç aydır takipte olduğum müthiş bir akademisyen var. Sonja Brentjes. Max Planck enstitüsünde ders veriyor, zaten böyle bir dehayı başka yer kabullenemez. ben ilk önce ''decline'' (çöküş, çözülüş) kavramı ve islam dünyası arasındaki epistemik bağıntıyı didikleyen makalesiyle tanıdım. [dimitri gutas'a armağan içinde]. Cambridge'in 2010'da çıkan yeni History of Islam derlemesinde Robert Morrison'la beraber Sciences in Islamic Societies'i yazdı. Mükemmel bir değerlendirme.
Geçen ay da ilk kitabı çıktı. Avrupalı seyyahların islam dünyasındaki epistemik yolculukları üzerine. türkiyede bu konuda sonsuz kitap var ve hepsi kötü, okudukları kitabın özetini çıkarıp, en iyisi edward said okumuş olup şansa, bakın bizi nesneleştirdiler, şark hakkında kötü şeyler söylediler demekten öteye gidemiyor. kitabını henüz okuyamadım ama genç kızların ayaklarını yerden kesecek eminim. [ötekileştirme diye olmayan bir kavramı kullanmak solunum yolları rahatsızlıklarına yol açıyormuş]
gelelim REVIEW'le alakasına. benim huysuz ve herkesi yargılayan ve narsist ve lanettayn ve burnubüyük olduğum malum. sanırım brentjes'de öyle, ondan çok sevdim. her makalesinde literatürü ne necis ifadeyle söylersem İTİN GÖTÜNE SOKUYOR.
Rifat Abou El-Haj osmanlı tarihçiliğini dönüştürmüş olmasının yanında çok da aktif olmayan ve az yazan biri. temelde 2 kitabı var. 30 küsür makale ve yığınla review. AMA. rıfat hocanın review'leri bir başka olur. neden mi? kitabı çiğner, ODÇ'ndaki kaht-ı rical'e isyandır. yazarların denyo oldukları ve kendi gözleriyle baktıklarını göremedeklerini, kuramsallaştıramadığı bilumum ayrıntıyı işekoyar. kitabın yazarını döver ve onun yapmadığı analizi yapar, yeni sorular sorar. o yüzden de pek sevilmez.
şurada Brentjes'in son yazdığı review var. türkiye'de yazılan kitapların %80'ine uyan semptomları kısaca özetlemiş.
REVIEW BÖYLE YAZILIR
ilgili kitap
Mamluks and animals: veterinary medicine in medieval Islam, by Housni Alkhateeb Shehada (Sir Henry Wellcome Asian Series, Volume II), Leiden, Brill, 2003
No comments:
Post a Comment