Sunday, January 29, 2012

Komünizm Fikri Üzerine (2010)

Londra'daki ilk Komünizm ve Felsefe sempozyumunu öğrenince heyecandan gebereyazmıştım. Her neyse atladık, uçağa gittik, Cihat abide kaldık, konferanstan bir gün önce Alberto Toscano'yla röportaj ayarlamışım, deliler gibi uykum var ve en nihayetinde boğaziçinde öğrendiğimiz akademik ingilizcenin hiçbir boka yaramadığı sosyal uzaydayız, adamla sultanahmet'teki çocuklar seviyesinde bile konuşamadım ilk yarım saat, allahtan soruları çok önceden ayrıntılı hazırladıydım, abinin neredeyse yazdığı herşeyi okumuştum. Toscano güzel adam, metalci tişörtüyle geldi. şimdi NY'da 4 konferans için geldi.

İş bu dosya Cogito 62'de yayınlandı. Yıllardır Eurozine'e konacak.

Nancy'nin yazısı ve Zizek'nin genişletilmiş yazısı konferans kitabında tekrar basıldı: ''Bir İdea olarak Komünizm'' (Ayrıntı) (insan türkçeye daha nasıl zulmeder bilmiyorum, 'olarak' ifadesini çok kullanananların muzu soymadan yediği ideasındayım) oradan da okuyabilirsiniz.


***

Konferansın duyurusu (yukarıdaki kitapta yok):

Dounizas, Zizek, Judith Balso (ne kadar kötü bir sunumdu allam) ve Vattimo



Komunizm Fikri Üzerine
“Şu basit şeydir yapması zor, bu denli zor olan” (B. Brecht)

1990 yılı Solun üçlü hezimetine ev sahipliği yapar: Gelişmiş Birinci Dünyada sosyal-demokrat Refah Devleti politikalarının geri çekilişi, Sanayileşmiş İkinci Dünyada Sovyet-tarzı sosyalist devletlerin çözülüşü ve Üçüncü Dünyada özgürleştirici hareketlerin geri çekilişi. Böylece, Ekim Devrimiyle başlayan ve parti-devleti organizasyonuyla tavsif olunmuş bir devir sona erdi.  Peki bu radikal özgürleştirici politikanın zamanının sona erdiği anlamına mı gelir?

Son yıllarda yeni bir başlangıca duyulan ihtiyacı işaret eden birçok alamet ortaya çıktı. 1990 ütopyası, Fukuyamacı “tarihin sonu” (nihayet tesis olunan doğal sosyal düzen olarak liberal-demokrat kapitalizm) 21.yy’ın ilk on yılında iki kez öldü. 11 Eylül siyasi ölümünü, 2008 ekonomik krizleri ise iktisadi ölümünü sinyal veriyor.

Bu yeni koşullar içinde, vazife sadece yeni stratejiler üzerine kafa yormak değil, aynı zamanda özgürleştirici politikaların en temel kordinatlarını radikal bir biçimde yeniden düşünmektir. Günümüz için bir klişe olan Parti-devletin “Stalinist” formunu reddetmeli ve bu reddiyeyi, sistemin temsili-demokratik devlet şeklini içeriden reforme etmeye dayalı olan “demokratik Sol”u da içine alarak genişletmeliyiz. 1990 hezimeti, Gerçekten-Varolan Sosyalizmin fiyaskosundan çok daha fazla, “demokratik Sol”un nihai hezimetine işaret eder. Bu hezimet, “Komunizm” hala radikal özgürleştirici projeleri tavsif etmede kullanılacak isim midir?, sorusunu gündeme getirir.

Teorik farklılıklarına karşın katılımcılar “Komünizm” ismine sadık olunması gerektiği tezinde birleşirler: bu isim 20.yy’ın, Solun da içinde bulunduğu, afetlerini ifşa etmemizi sağlayacak araç olmaya ve de eylemimize yön veren Fikrin potansiyeline de sahiptir.

Sempozyum, son iktisadi, politik ve askeri meselelerini nasıl analiz edeceğimiz veya yeni bir siyasi hareketin nasıl örgütleneceği gibi pratik-siyasi sorulara değinmeyecektir. Bugün çok daha radikal bir soruşturma elzemdir – bu konferans filozofların Komunizmle felsefi bir kavram olarak ilişkilenecekleri bir toplantıdır. Esaslı ve sarih bir tez müdafaa edilecektir: Plato’dan beri bir filozofa layık tek siyasi Fikir Komünizmdir.

“Komunist hipotez gerçerliliğini sürdürmektedir, ben daha iyisini bilmiyorum. Eğer bu hipotezden vezgeçeceksek, kollektif eylem alanında yapılacak hiçbirşeyin kıymet-i harbiyesi olmayacaktır. Komunizm ufku haricinde, tarih ve siyasette olanların hiçbiri filozofu ilgilendirmez. Bırakalım herkes kendi meseleleriyle uğraşsın, ve hepmiz komunizm hakkında konuşmayı bırakalım. Bu durumda fare-adam [Sarkozy] haklı çıkacaktır, tıpkı, yeri gelmişken söyleyelim, rant için yanıp tutuşan veya cesaretini yitirmiş eski komunistlerin durumundaki gibi. Her halükarda, bu Fikre, bu hipotezin varoluşunda …, onun mülkiyet ve Devlet merkezli ilk sunum biçimini muhafaza edeceğimiz anlamına gelmez. Gerçekten de bize bir görev, hatta felsefi bir mecburiyet olarak ifşa olunan şey, hipotezin yeni bir varoluş tarzının kendini harekete geçirmesine yardımcı olmaktır.” Alain Badiou


basılırken not etmeyi unutmuşum, bu metnin çevirisinde Güçsal Pusar'ın emeği var.

***

ODAK: "KOMUNİZM FİKRİ ÜZERİNE" KONFERANSI

Focus: A conference "On the idea of communism"
Selim Karlıtekin
Komünist Tavrın Doğum Lekesi ve Dünya Hâli
Birthmark of communist attitude and way of the world
Jean-Luc Nancy
Komünizm Kelimesi (Londra Konferansı İçin Notlar)
Communism, the word. (Notes for the London conference)
Slavoj Zizek
En Baştan Başlamak
To begin from the beginning

SÖYLEŞİ

Interview
Alberto Toscano -- Selim Karlıtekin
Komünizm ve Felsefe Üzerine
On communism and philosophy



Bir dahaki post'ta Toscano röportajını koyuyorum.

No comments:

Post a Comment