Tuesday, July 21, 2015

Yazamamak, Lanetlenmek ve Israr

Bir süredir yazmak tam bir işkence, oturamıyorum, yoğunlaşamıyorum, yoğunlaşsam bile o vecd halinde çok uzun kalamıyorum. malum yaz, onun dışında yiyoruz, sonra tuvalet, uykumuz geliyor misal. cezbe halinde yazmadıysam, 2 günde 20 sf misal, olmuyor. çok değer verdiğim bir iş böyle yarım kaldı ve utancımdan yerin dibine geçicem. Şurada Adam Kotsko güzel demiş: uzun erimli projeler duygu hallerinden bağımsız, programa uyarak, katedilecek mesafeleri iyi kötü katederek halledilebilir diyor.


Şurada biri İngilitere akademisi bağlamında outstanding yayın nedir?'e cevaplar aramış, fena değil. authoritative voice noktasında şöyle bir sıkıntı var: zımnen beyaz değilsen, öyle çok efelenmeyeceksin, zaten misafirsin, ha bir de ingilizcen kötü, sus diyorlar. dahası, benim için daha mühim olan nokta, gavur gamsızlığı. anlatayım

GAMSIZ GAVUR KİMDİR?
şahsen yazmadan önce girerim, dergipark'tan milli kütüphane'den konuyla ilgili kaynakça yaparım, okurum, çoğu zaman o kadar okurum ki yazamam. gavur veya yurtdışında eğitimini görmüş ya da dümdüz etrafından soyut salakların ortak yönü konuya dair birkaç birincil kaynakla işi kotarmaları, ikincil literatüre bakmadan tasfiye etmeleri. evet anadolu ünileri özellikle kötü ama gene de yazının borcudur, hem muhatab alındıkça, eleştiri oldukça işler düzelecek (çok naifimdir). kayseri erciyes tarih diyelim, skandal kötü bölümlerden, bugüne dek ciddiye alınmamış kendi kafalarınca gidiyorlar, herkes transkripsiyonla ma, phd, doçentlik almış. peki birisi ifşa etse, karşılaşsa? elbette ki küfür yeriz, evimize telefon gelir vs vs ama mesele bir kere olsa, bir kere yüzlerine vurulsa vasatlıkları işlerin dönüşeceği muhakkak. iyi veya kötü yönde, bunu kurumlardaki ısrarımız belirler. gavura dönelim: gavur türkiye'deki yayınları takip etmez veya etmez gibi yapar. misal osm'da basım yayın çalışan bir gavur arkadaşımız kemal beydilli'nin mühendishane kitabını bilmiyordu. şimdi döver misin, döversin. türkçe okuyamayıp, farsça-arapça bilen ve bunun üzerine yaz kursuyla yalap şalap osmanlıca çakan gavurlar misal türkçe literatürden tamamen habersiz. Neferin Adı Yok'u okumadan misal Osmanlı modernleşmesi tartışılabiliyor. derdi kimseyi yapmadıklarıyla dövmek değil, fakat azmetmedikleriyle itham etmek.

bu da böyle bir dağınık fikirler manzumesi, büyük ihtimal pişmanlık takip edecek

No comments:

Post a Comment